07.01.2019, Saat: 19:46
YÜKSELLER AKSARAY BİRLİK SN. KEMAL YÜKSEL RÖPORTAJI
UD: Kemal Bey öncelikle merhabalar. Ulaşım Dünyası takipçilerine, kendinizi tanıtır mısınız?
KY: Herkese merhaba bendeniz Kemal Yüksel. Yükseller Aksaray Birlik Turizm’in sahibiyim.
UD: Sektöre hangi sene başladınız?
KY: Ben, muavinliğe 7 yaşında başladım. Haftasonları babamın minibüsleriyle köy hattına çalışıyordum. Hem okula gidiyordum hem de harçlığımı çıkartmak amacıyla muavinlik yapıyordum. Zamanla sektör bende hastalık etkisi yarattı; açıkçası hoşuma gitti. Bu mesleği 27 senedir severek yapıyorum. 15 sene muavinlik yaptım, yaklaşık 12 senede turizm sektöründe baya yol kat ettim. Şu anda 15 tane otobüsüm, 20’den fazla minibüsüm var; Aksaray’da servis işi yapıyorum. Yükseller Aksaray Birlik Turizm 14 senedir peronlarda, tüm hızıyla faaliyette. Minibüs şirketim iflas etti.
UD: Bu sektörde her şey olabiliyor tabi.
KY: İnsanın başına her şey gelebiliyor ama Allah “Yürü ya kulum.” dediğinde kimse önüne geçemez. Bugüne bugün Aksaray’ın 1 numarası sayılırım. TÜRSAB ve B2 belgem var. Gezi ve tur organizasyonları yapıyorum.
UD: Muavinlik yaptıktan sonra kendi şirketinizi kurmak ve otobüs sahibi olma hedefini ne zaman koydunuz?
KY: Zaten ben küçükken babamın birkaç otobüsü ve minibüsü vardı. Bor-Niğde hattında çalışıyorduk. Muavinliğe o zamanlar başladım. Zamanla sahip olduğumuz otobüsler çoğaldı. Sonrasında okulu bırakıp tam anlamıyla hür irademle kimsenin zorlaması olmadan muavin oldum. Çünkü bu işi seviyordum. Direksiyon başına çok genç yaşta geçtim. 10’a yakın sene ehliyetsiz araç kullandım, çok fazla trafik cezası yedim. Yediğim cezaların toplamı bir otobüs parası kadardır.
UD: Ama bu mesleğe çekirdekten başladınız. Bu devirde mesleğin içinde yer alan her şeyi görerek bize sektördeki sıkıntıları ve bu işe başlayacak olanlara ne önerilerde bulunursunuz?
KY: Şimdi ben bu işe başladığım 1991 yılından bugüne çalıştığım otobüslerin hepsini size sayabilirim. Bir muavinin hangi şartlarda yaşadığını, nasıl bir psikolojiyle yolcularla muhatap olduğunu bilirim. Yaşımın gençliğine rağmen bunları çok erken yaşlarda deneyimledim. Çoğu rahmetli olan çok kıymetli ustalarım oldu.
UD: Allah rahmet eylesin. Sektöre girmeye karar verip araç yatırımı yaparken ilk tercihiniz hangi üreticiden yana oldu?
KY: Tabi ki Mercedes-Benz oldu.
UD: Zaten filonuzun tamamına yakını Mercedes-Benz ürünlerinden oluşuyor. Mercedes-Benz otobüsleri hakkında düşünceleriniz nelerdir?
KY: Yıldıza rütbe sorulmaz. Bu piyasada çalışan herkes bunu bilir.
UD: Mercedes-Benz’in yenilediği Tourismo ailesini incelediniz mi?
KY: Evet inceledim hatta nasip olursa 2019 senesinde Yeni Tourismo odaklı bir yatırım planımız var. Ben şahsen beğendim Mercedes-Benz kalitesine yakışmış.
UD: Peki ya Travego 16 SHD?
KY: Onu da bekliyorum 2+1 koltuk düzenine sahip olduğu ve boyunun daha alçak olduğu söylendiği için. O aracın da çok yakışıklı olacağını düşünüyorum. Allah izin verirse siyah bir tane düşünüyorum.
UD: Hayırlısı olur inşallah. Büyük İstanbul Otogarı hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz?
KY: Orkut Bey, İstanbul Otogarı tek kelimeyle rezalet. Park sorunu var. Bazı firmaların şoförleri 15-20 saatlik yoldan geliyorlar ama rahatça yatarını yapamıyor. Aracını rahat temizleyip çıkacağı sefere rahatça hazırlanamıyor. Sabahtan beri aracımızı zor temizledik saat şu anda 17:00 oldu yatacağız 4 saat sonra da Aksaray’a doğru hemşehrilerimizle yola çıkacağız.
UD: Peron giriş ve çıkışlarında, asker uğurlamalarında ve tatil dönemlerinde çok sıkıntılar yaşanıyor.
KY: Aynen öyle. Asker yakınları da araca zarar veriyor o bambaşka bir sorun. Kimi önümüze atlıyor can tehlikesi yaşıyor, kimi araca doğru askerini sallıyor, tokatlıyor, yumruk atıyor valla bilmiyorum çok sakıncalı yani.
UD: 4 adetlik araç yatırımınızı ne zaman yapmayı planlıyorsunuz?
KY: 2019 senesine girerken yapmayı planlıyoruz Allah izin verirse. Şu anda kullandığım 2016 model fuar aracını aldım, 2017 senesinde de yatırım yaptık. Bekliyoruz bakalım.
UD: Son olarak takipçilerimize sektörel olarak ne söylemek istersiniz?
KY: Şu anda en büyük sorunumuz 3. Köprü. Daha önce 2. Köprüden geçerken ₺70 ödüyorduk şimdi ₺150 ödüyoruz. 2 saat zaman kaybı da cabası. Zamanla beraber yakıt masrafımız da artıyor. Şu anda normal güzergahtan yapılan bir Aksaray-İstanbul seferinin bize ₺500 maliyeti var.
UD: Yükseller Aksaray Birlik Turizm’in Aksaray’dan kaç tane erişim noktası var?
KY: Şu anda 12 tane erişim noktamız var. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Kayseri, Konya ve daha fazlası. Ayrıca servis çekiyorum fabrikalardan. Tüm belgelerim mevcut. Aksaray Belediyesi ihalesini de aldım.
UD: Mesela Aksaray’da bulunan Mercedes-Benz Kamyon Fabrikası’na servis çekiyor musunuz?
KY: Hayır. Oraya 16 sene evvel babam servis çekiyordu.
UD: Mercedes-Benz ile olan geçmişinizin kökeni buna dayanıyor desenize.
KY: Evet, biz oranın çok ekmeğini yedik.
UD: Yeni yatırımlardan sonra Aksaray halkını başka illerle de buluşturacak mısınız?
KY: Şu anda Kırşehir için planlarımız var.
UD: Röportaj için teşekkür ederiz.
KY: Bizi düşündüğünüz için ben teşekkür ederim. Sizler de olmasanız bizim sesimizi duyuracak bir mecra yok.
Röportaj Tarihi ve Yeri: 25.06.2018 İstanbul Esenler Otogarı Depolama Alanı
Röportaj: Orkut Işıkalp
Arka Plan Ekibi: Recep İren & Tuna Karal
Editör: Doruk Kırbay
UD: Kemal Bey öncelikle merhabalar. Ulaşım Dünyası takipçilerine, kendinizi tanıtır mısınız?
KY: Herkese merhaba bendeniz Kemal Yüksel. Yükseller Aksaray Birlik Turizm’in sahibiyim.
UD: Sektöre hangi sene başladınız?
KY: Ben, muavinliğe 7 yaşında başladım. Haftasonları babamın minibüsleriyle köy hattına çalışıyordum. Hem okula gidiyordum hem de harçlığımı çıkartmak amacıyla muavinlik yapıyordum. Zamanla sektör bende hastalık etkisi yarattı; açıkçası hoşuma gitti. Bu mesleği 27 senedir severek yapıyorum. 15 sene muavinlik yaptım, yaklaşık 12 senede turizm sektöründe baya yol kat ettim. Şu anda 15 tane otobüsüm, 20’den fazla minibüsüm var; Aksaray’da servis işi yapıyorum. Yükseller Aksaray Birlik Turizm 14 senedir peronlarda, tüm hızıyla faaliyette. Minibüs şirketim iflas etti.
UD: Bu sektörde her şey olabiliyor tabi.
KY: İnsanın başına her şey gelebiliyor ama Allah “Yürü ya kulum.” dediğinde kimse önüne geçemez. Bugüne bugün Aksaray’ın 1 numarası sayılırım. TÜRSAB ve B2 belgem var. Gezi ve tur organizasyonları yapıyorum.
UD: Muavinlik yaptıktan sonra kendi şirketinizi kurmak ve otobüs sahibi olma hedefini ne zaman koydunuz?
KY: Zaten ben küçükken babamın birkaç otobüsü ve minibüsü vardı. Bor-Niğde hattında çalışıyorduk. Muavinliğe o zamanlar başladım. Zamanla sahip olduğumuz otobüsler çoğaldı. Sonrasında okulu bırakıp tam anlamıyla hür irademle kimsenin zorlaması olmadan muavin oldum. Çünkü bu işi seviyordum. Direksiyon başına çok genç yaşta geçtim. 10’a yakın sene ehliyetsiz araç kullandım, çok fazla trafik cezası yedim. Yediğim cezaların toplamı bir otobüs parası kadardır.
UD: Ama bu mesleğe çekirdekten başladınız. Bu devirde mesleğin içinde yer alan her şeyi görerek bize sektördeki sıkıntıları ve bu işe başlayacak olanlara ne önerilerde bulunursunuz?
KY: Şimdi ben bu işe başladığım 1991 yılından bugüne çalıştığım otobüslerin hepsini size sayabilirim. Bir muavinin hangi şartlarda yaşadığını, nasıl bir psikolojiyle yolcularla muhatap olduğunu bilirim. Yaşımın gençliğine rağmen bunları çok erken yaşlarda deneyimledim. Çoğu rahmetli olan çok kıymetli ustalarım oldu.
UD: Allah rahmet eylesin. Sektöre girmeye karar verip araç yatırımı yaparken ilk tercihiniz hangi üreticiden yana oldu?
KY: Tabi ki Mercedes-Benz oldu.
UD: Zaten filonuzun tamamına yakını Mercedes-Benz ürünlerinden oluşuyor. Mercedes-Benz otobüsleri hakkında düşünceleriniz nelerdir?
KY: Yıldıza rütbe sorulmaz. Bu piyasada çalışan herkes bunu bilir.
UD: Mercedes-Benz’in yenilediği Tourismo ailesini incelediniz mi?
KY: Evet inceledim hatta nasip olursa 2019 senesinde Yeni Tourismo odaklı bir yatırım planımız var. Ben şahsen beğendim Mercedes-Benz kalitesine yakışmış.
UD: Peki ya Travego 16 SHD?
KY: Onu da bekliyorum 2+1 koltuk düzenine sahip olduğu ve boyunun daha alçak olduğu söylendiği için. O aracın da çok yakışıklı olacağını düşünüyorum. Allah izin verirse siyah bir tane düşünüyorum.
UD: Hayırlısı olur inşallah. Büyük İstanbul Otogarı hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz?
KY: Orkut Bey, İstanbul Otogarı tek kelimeyle rezalet. Park sorunu var. Bazı firmaların şoförleri 15-20 saatlik yoldan geliyorlar ama rahatça yatarını yapamıyor. Aracını rahat temizleyip çıkacağı sefere rahatça hazırlanamıyor. Sabahtan beri aracımızı zor temizledik saat şu anda 17:00 oldu yatacağız 4 saat sonra da Aksaray’a doğru hemşehrilerimizle yola çıkacağız.
UD: Peron giriş ve çıkışlarında, asker uğurlamalarında ve tatil dönemlerinde çok sıkıntılar yaşanıyor.
KY: Aynen öyle. Asker yakınları da araca zarar veriyor o bambaşka bir sorun. Kimi önümüze atlıyor can tehlikesi yaşıyor, kimi araca doğru askerini sallıyor, tokatlıyor, yumruk atıyor valla bilmiyorum çok sakıncalı yani.
UD: 4 adetlik araç yatırımınızı ne zaman yapmayı planlıyorsunuz?
KY: 2019 senesine girerken yapmayı planlıyoruz Allah izin verirse. Şu anda kullandığım 2016 model fuar aracını aldım, 2017 senesinde de yatırım yaptık. Bekliyoruz bakalım.
UD: Son olarak takipçilerimize sektörel olarak ne söylemek istersiniz?
KY: Şu anda en büyük sorunumuz 3. Köprü. Daha önce 2. Köprüden geçerken ₺70 ödüyorduk şimdi ₺150 ödüyoruz. 2 saat zaman kaybı da cabası. Zamanla beraber yakıt masrafımız da artıyor. Şu anda normal güzergahtan yapılan bir Aksaray-İstanbul seferinin bize ₺500 maliyeti var.
UD: Yükseller Aksaray Birlik Turizm’in Aksaray’dan kaç tane erişim noktası var?
KY: Şu anda 12 tane erişim noktamız var. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Kayseri, Konya ve daha fazlası. Ayrıca servis çekiyorum fabrikalardan. Tüm belgelerim mevcut. Aksaray Belediyesi ihalesini de aldım.
UD: Mesela Aksaray’da bulunan Mercedes-Benz Kamyon Fabrikası’na servis çekiyor musunuz?
KY: Hayır. Oraya 16 sene evvel babam servis çekiyordu.
UD: Mercedes-Benz ile olan geçmişinizin kökeni buna dayanıyor desenize.
KY: Evet, biz oranın çok ekmeğini yedik.
UD: Yeni yatırımlardan sonra Aksaray halkını başka illerle de buluşturacak mısınız?
KY: Şu anda Kırşehir için planlarımız var.
UD: Röportaj için teşekkür ederiz.
KY: Bizi düşündüğünüz için ben teşekkür ederim. Sizler de olmasanız bizim sesimizi duyuracak bir mecra yok.
Röportaj Tarihi ve Yeri: 25.06.2018 İstanbul Esenler Otogarı Depolama Alanı
Röportaj: Orkut Işıkalp
Arka Plan Ekibi: Recep İren & Tuna Karal
Editör: Doruk Kırbay